Haber

Almanya: Ekim ayında sığınma başvurularında Türk vatandaşları birinci sırada yer aldı

Almanya Göçmenlik ve Mülteciler Dairesi (BAMF), geçtiğimiz aya ait sığınma başvurularının sayısını 8 Kasım’da açıklayacak. Ancak Welt am SonntagGazetenin elde ettiği verilere göre, Ekim 2023’te Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları (TR), 9 binin üzerinde başvuruyla yaklaşık on yıl sonra Suriyeliler ve Afganları geride bırakarak sığınma oranlarında ilk sıraya yükseldi.

Türkiye son yıllarda Suriye ve Afganistan’ın ardından en çok sığınma başvurusu yapan üçüncü ülke oldu. Ancak temmuz ayında Afganistan’ı geçerek ikinci sıraya yükseldi. Suriyeliler 2014’ten bu yana Almanya’ya yapılan sığınma başvurularında sürekli başı çekiyor.

Eylül ayına kadar 35 binden fazla sığınma başvurusu

Eylül ayı itibarıyla Almanya’ya sığınma talebinde bulunan Türk vatandaşlarının sayısı 35 bin 283 olarak açıklandı. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 204’ün üzerinde bir artış anlamına geliyor. Eylül ayında bugüne kadar sığınma başvurularında başı çeken Suriye vatandaşlarının sayısındaki artış yüzde 76,1, Afgan vatandaşlarındaki artış ise yüzde 75,7 oldu.

Türkiye’den Almanya’ya sığınma başvuruları artarken kabul oranları düşüyor. Resmi verilere göre Eylül 2023’te Türk vatandaşlarının ortalama kabul oranı yüzde 14,4 oldu.

Son iki yılda Türkiye’den gelenlerin yüzde 80’inden fazlası Kürt olduğunu beyan edenlerden oluşuyor. Uzmanlar, Almanya’ya gelip sığınma başvurusunda bulunurken Kürt olduğunu beyan edenlerin çoğunun vizesiz olarak Balkan ülkelerine geldiğini, oradan da kara yoluyla Almanya’ya ulaştığını belirtiyor. Welt am SonntagGazetenin haberinde yer alan bilgilerde, bu şekilde Avrupa’ya geldiği tespit edilen kişi sayısının yalnızca bu yıl 60 bini aştığı belirtiliyor.


Almanya geçen yıl 1 milyon 100 binin üzerinde Ukraynalı mülteciyi kabul etti. Bu mülteciler mümkün olan en kısa sürede geniş haklara kavuşuyor. Fotoğraf: Jörg Carstensen/dpa/picture Alliance

1,1 milyon Ukraynalı mülteci

Geçen yıl Almanya 1 milyon 100 binin üzerinde Ukraynalı mülteciyi kabul etti, 245 bini ise diğer ülkelerden geldi. Bu sayının bu yılın eylül ayı itibarıyla aşılarak 251 bini aştığı belirtiliyor.

Almanya’da mültecilerin barınma, sağlık hizmetleri, harçlık, uyum kursları, çocuk bakımı ve eğitim giderlerinin bu yıl 23 milyar 300 milyon avroyu aştığı tahmin ediliyor. Bu miktarın yalnızca 3 milyar 740 milyonunun federal bütçeden karşılanması, yükün asıl yükünü çeken eyaletleri ve yerel yönetimleri isyan noktasına getirdi.

Bu nedenle Pazartesi günü Başbakan Olaf Scholz ile görüşecek olan 16 eyaletin başbakanları, kendilerine ayrılan bütçenin artırılmasını talep ediyor. Ancak federal hükümetin planı mültecilerden sorumlu eyalet ve yerel yönetimlere verilen desteği azaltmak. Federal hükümet, sistemsiz göçle mücadele için önümüzdeki yıl eyalet yönetimlerine yalnızca 1 milyar 250 milyon avroluk bir bütçe ayırmayı düşünüyor. Almanya’nın 16 eyaletinde iktidarda olan hükümetler gericidir. Eyaletler ve yerel yönetimler, sistematik olmayan göçle mücadelede yalnız kaldıklarını söylüyor.

Başbakan Scholz ve eyalet başbakanlarının 6 Kasım Pazartesi günü bir araya geleceği zirvede, bütçenin yanı sıra mültecilere yapılacak yardımların nakdi mi yoksa ihtiyaçlarını karşılayacak hizmet şeklinde mi olması gerektiği konusu da ele alınacak. tartışılacak. Bazı eyaletler ihtiyaçların karşılanması için verilecek kart konusunda olumlu davranırken, bazı eyaletler bunun bürokrasi ve bürokrasi olduğunu söylüyor. İşçi ihtiyacını artıracağı endişesinden kaçındı. Almanya’daki bazı sığınmacıların kendilerine verilen maddi yardımı harcamayıp kendi ülkelerine aktarmaları da tartışmaları tetikliyor.


Almanya’da sığınma başvuruları reddedilenlerin büyük çoğunluğu ülkede yaşamaya devam ediyor ve sınır dışı edilemiyor. Fotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture Alliance

“Hükümet düzensiz göçü önleyemiyor” eleştirisi

Ana muhalefetteki Hristiyan Birliği (CDU ve CSU) bloğu, federal hükümeti ülkeye sistematik olmayan göçü sınırlamamakla suçluyor. Konu iktidar partileri arasında fikir ayrılıklarına yol açarken, bu tartışma aynı zamanda kamuoyu yoklamalarında hükümete verilen desteğin azalmasına da yol açıyor. Son eyalet seçimlerinde göçe ve İslam’a karşı olan aşırı sağ Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin oy oranında rekor bir artış yaşandı. Kamuoyu yoklamalarında AfD’nin sempati değerlerinde de hızlı bir artış var.

Aşırı sağın dizginlenmesi ihtiyacı, tüm demokratik partileri göç konusunda geniş bir toplumsal uzlaşma aramaya zorluyor.

Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) Başbakan Olaf Scholz, sistematik olmayan göçle mücadeleyi görüşmek üzere Cuma günü ana muhalefet partilerinin temsilcileriyle ikinci kez bir araya geldi. Ana muhalefetteki Hristiyan Birlik partileri de Scholz ile görüşme öncesinde 26 unsurdan oluşan bir tedbir kataloğu sundu. Ana muhalefet, ülkeye gelecek maksimum mülteci sayısının yılda 200 bin ile sınırlandırılmasını öneriyor.

Ancak mülteci sayısına üst sınır getirilmesi, uluslararası hukuka aykırı olacağı gerekçesiyle hükümet içinde tartışmalara neden oluyor. Üst sınıra ulaşılması durumunda gelecekte korunmaya muhtaç bireylerin reddedilmesi için hukuki zemin oluşturulabileceğine inanılıyor.

İltica başvuruları başka bir ülkede mi incelenmeli?

Sistematik olmayan göç konusunda eyaletler arasında da görüş ayrılıkları bulunmaktadır.

En çok mülteci ve göçmen alan Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nin CDU Başbakanı Henrik Wüst de, Almanya’ya yapılan sığınma başvurularına ilişkin prosedürlerin öncelikle Avrupa dışında bir ülkede tamamlanmasını talep ediyor.

Aşağı Saksonya Eyaleti’nin SPD Başbakanı Stephan Weil bu öneriye itiraz etti. Weil, “Belki insanları geldikleri transit ülkeye gönderip orada işleyebilirsiniz, ancak onları istemedikleri tamamen farklı bir ülkeye zorla göndermeyi hayal edemiyorum” dedi. Weil, bu dönemde yaşanan sistemsiz göçün toplumsal birlik ve beraberliği zedeleyecek boyuta ulaşmasından endişe duyduğunu da vurguladı.

DeutschlandfunkRadyo kanalına konuşan CDU’dan Hessen Eyaleti Başbakanı Boris Rhein, son dönemde günde bin mültecinin geldiğini belirterek, en acil konunun bu sayıyı azaltmak için neler yapılabileceğini düşünmek olacağını savundu.

Almanya’ya sistematik olmayan bir şekilde gelen göçmen sayısına ilişkin açıklanan rakamlar resmi başvuruları da içeriyor. Kayıt dışı göçmenler de dahil olmak üzere gerçek sayının daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

Almanya’dan “Türkiye’den sığınmacıların işini kolaylaştırın” çağrısı

Bu resmi görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin ve HTML5 videoyu destekleyen bir web tarayıcısına geçmeyi düşünün

DW Türkçe’ye VPN üzerinden nasıl erişebilirim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu